6 Mayıs 2009 Çarşamba

Fıkra

Tatil bitti Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

Einstein in Beyni Koruma Altında


National Geographic kanalındaki belgeselde dahiliğin beynin mekanizmasına ait,somut ve incelenebilir bir yapıdan mı ibaret olduğu yoksa onun ötesinde insan dehasının başka yerlerde de aranıp aranamayacağı tartışıldı.Bu Einsteinin otopsisini yapan doktor tarafından morgda çalınan ve 50 yıldır özenlekorunan beyni üzerinden yapıldı.İki araştırmacının birisi Einsteinin beyni incelendiğinde onun dehasına ve matematiksel yeteneklerini gösteren farklılıklarla dehanın sebebinin anlaşılabileceğini belirtirken bir diğeri dehanınbeynin ötesinde hayal gücünün somut olmayan genişliğinde gizli,salt beyneait olmadığını ve o beynin dahilik için yetmeyebileceğini söylüyordu.Sonundayapılan araştırmalar gösterildi,Einsteinin beynindeki en belirgin farklılık beynindeki gleal hücrelerin aşırı büyüklüğüydü.Ancak bunun doğuştan mı olduğu,sürekli sayısal çalışmalar neticesinde yaşamı boyunca mı arttığı belirgindeğil.Anlayacağınız dehanın ve beynin sırrı henüz tam olarak çözülemedi,bilimadamları beynin mükemmel incelenmesinin 20 yıl sonra gerçekleştirilebileceğini,hatta beynin dahiliğe yol açan tüm kodlarının çözülerekmükemmel zekalı bilgisayar simülasyonlarında yeniden yaratılabileceğinisöylüyorlar.Onun ötesi de bu tür beyinlerin insanlara adapte edilebilir halegelmesi…Bilim iyice çıldırıncaya dek Einsteinin beyni dikkatle korunuyor vedehanın sırrının afişe edileceği günü bekliyor.

Kritisizm Nedir?

Kritisizm, temel anlamda ünlü filozof Immanuel Kant'ın felsefi öğretisidir. Kant'ın felsefesi genel olarak eleştiricilik, eleştiri felsefesi veya kritisizm (critisisme) olarak adlandırılmaktadır.Kant'ın bilginin yapısı ve kaynağı konusundaki görüşleri ne salt olarak deneycilik, ne de salt olarak akılcılık içinde yer almayacak kadar farklıdır. Kant'ta bilginin meydana gelmesi için hem deney, hem de zihin (akıl) gereklidir. Yani bilginin üretimi için hem dış dünyadan gelen verilere, hem de bunları işleyip değerlendirecek bir akla ihtiyaç vardır. Kant bu durumu, şu ünlü sözüyle ifade etmektedir: "Görüsüz (deneysiz) kavramlar boş, kavramsız (aklın kalıpları dışında) görüler kördür." Bu sözdeki "deneysiz kavramlar"ın örneği olarak metafiziği, "kavramsız görüler"in örneği olarak da hayvanların yaşamlarındaki deneyimlerini gösterebiliriz.Bütün bunların yanında, Kant'ın bilgi edinme sürecinde dışarıdan gelen verilere mi, yoksa aklık onlara kattığı değere mi daha büyük önem verdiği konusu tartışmalıdır. Yani "Kant acaba daha çok deneyci midir, yoksa daha çok akılcı mıdır?" sorusunun yanıtı, Kant'tan sonraki farklı dönemlerde farklı biçimlerde yorumlanmıştır. Örneğin pragmatistler, Kant'ı daha çok deneyci olarak yorumlarken Hegel gibi romantik filozoflar, onu akılcı bir düşünür olarak yorumlamışlardır.Sonuç olarak Kant'ın felsefesinde, bu iki farklı yorumu da destekleyen farklı örneklerin mevcut olduğu bilinmektedir.

KPSS Başvurusu

2009-KPSS başvuruları bugün başladı. 2009-KPSS, lisans düzeyinde sadece A grubu ve öğretmenlik kadroları için 27-28 Haziran 2009 tarihlerinde Cumartesi günü sabah ve öğleden sonra, Pazar günü sabah ve öğleden sonra olmak üzere dört oturumda yapılacak.Başvurular 8 Mayıs’a kadar yapılabilecek. 2009-KPSS sonuçları B grubu kadrolar için kullanılmayacak. Bu nedenle 2009-KPSS’ye, sadece A grubu (Başbakanlık, bakanlıklar, bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurulları) ve öğretmenlik kadrolarına atanmak isteyen lisans mezunları ile bir lisans programından mezun olabilecek durumdaki adaylar girebilecekler.Sınava başvurular, 8 Mayıs 2009 tarihine kadar yapılabilecek. Başvurular, ÖSYM sınav merkezi yöneticiliklerinin ve belirli ortaöğretim kurumlarının açacakları başvuru merkezlerince yürütülecek. 2009-KPSS, sonuçları sadece A Grubu ve öğretmen kadroları için, sınava tarihinden itibaren iki yıl geçerli olacak. Başvuru merkezleri ÖSYM’nin ”www.osym.gov.tr” internet adresinde yayınlanacak.

25 Mart 2009 Çarşamba

Martı

Kitabın tanıtım yazısı şöyle: " Rıchart Buck bir pilot. Bütün uçmasını bilenler gibi, yerçekimi yasasını yenmiş, özgürlüğe susuzluğu onu yer yüzü dünyasının kabuğuna yapışık olarak yaşamak zorunluluğundan kurtarmış. Bu kitabında kozasını delen ve yeni ufuklara doğru uçmasını keşfedeni anlatıyor. Uyananı ve sonra içinde doğduğu dünyanın, onun için önceden hazırladığı bütün genel yargıları, yeniden yargılayan kalıp inançları ve benzeri düşünceleri savunanlara başkaldırışı ve onları yıkanı anlatıyor. Kişiyi sürüteki yapan bütün sıradanlıkları, düşünmeden kabul edişleri, anlamadan yargıya varışların inkar edilişini dile getiriyor. Öz olarak, kendini tamamlamak ve toplum içinde kendini tekrar bulmayı, değerler dünyasının eylem dünyasında gerçekleştirilmesini anlatıyor. Bunu değişmez kuralı, sürüteki olmamak, ön yargılardan uzak, ileriye dönük, yeniyi bulmaktaki YÜREKLİLİKTİR."Alışılagelmiş düşüncelerden kurtulmak insanlar için her çağda zor olmuştur. Yeni bir düşünce için kan dökmeye kadar bir direniş içinde olan bir topluluk, ne acıdır ki zorla kabul ettiği düşüncenin değiştirmesine de aynı direnci göstermektedir. Bu deneyler sonucu bir çok düşün adamı gerçeği ve yeni dünya görüşlerini dolaylı olarak ortaya atmayı zorunlu görmüşlerdir. Örnek olarak, Ferudutdin-i Attar'ın Mantık-ul Tayr ve Beydeba'nın Kelile ve Dimme'si ile Ezop'un masalları, ondan esinlenen Lafonten. Rıchart Buck da bunlardan biri. Kitap üç bölüm, birinci bölüm UYANIŞ, ikici bölüm BİLMEK ve ÖĞRENMEK, üçüncü bölüm de EYLEM ve OLUŞ.Şöyle başlıyor birinci bölüm. " Martıların çoğu beslenmeleri için gerekli olandan fazlasını öğrenmezler. Kıyı ile besin arasında uçarlar. Onlar için uçuşun anlamı besine ulaşıp kıyıya dönmektir. Onların ereği uçuş değil yemektir. Ama bir martı için önemli olan yemek değil uçmaktır. "" Martı Jonathan sıradan bir martı değildi. Bir arayış ve uyanış içindeydi. Denenmemişi denemek ve öğrenmek isteğindeydi. Bir martının uçamayacağı hızları ve yükseklikleri denemek ve başarmak istiyordu. Her başarısızlığın neden ve niçinler ini arayarak, yeni yöntemler bulmayı kendine amaç edinmişti. Bu uyanış ve arayış martı sürüsünü olduğu kadar ailesini de rahatsız ediyordu.Annesi, neden Jan neden diye sordu?-Bu kadara zor mu diğerleri gibi olman? Yemiyor içmiyorsun, bak bir kemik bir tüy kaldın. Alçak uçuşu pelikanlara ve albatroslara bırak.Jonathan şöyle karşılık veriyordu.Bir kemik ve tüy kalmam önemli değil anne. Bir martı olarak havada ne yapabilirim ne yapamam onu bilmek istiyorum. Hepsi bu kadar. Sadece bilmek istiyorum.Jonathan bıkmadan usanmadan bütün uçuşları deneyerek, her başarısızlık onda yeni şeylerin denenmesi için bir itki oluyordu. On binlerce yıldır hiçbir martının denemediği uçuşları yapıyor ve yeni uçuşları için yöntemler buluyordu. Her deneyde ufku biraz daha genişliyordu.Bu çalışmalar esmasında kendi kendine " Hayat taşıdığı bu imkanlardan dolayı ne büyük bir anlam kazanıyor " diye düşünüyordu. Hayat kıyı ile balıkçı tekneleri arasında geçirilen boş bir yaşamdan ibaret değildir. Onun bir ereği olması gerekir. Kendinizi bundan kurtarabilir, maharet, bilgi ve yücelik kendinizi yeniden bulabilirsiniz. Bütün bu arayış, öğrenme ve bilme isteminden doğan bu tutum, martı yasalarına aykırı görülür. Jonathan martı kurultayının önünde sürüden kovulurken, yaşlı kurultay başkanı şöyle seslenir Jonathan'a.-Bir gün sen martı Jonathan Livingstone bu yolun çıkmayacağını bileceksin. Biz bu dünyada yemek ve olduğu kadar uzun yaşamak için geldik. Bunun dışında bir hayat bilmiyoruz ve bilemeyiz.Cevap hakkı tanımayan martı yasasına rağmen, Jonathan yine de şöyle cevap verdi.-Kutsal hayatın ereğinde bir anlam görüp onun peşinden gidenden daha sorumlu kim olabilir? Sadece artık balık kafaları peşinde koşmak değildir hayat. Binlerce yıl bu böyle oldu, ama bizim yaşamak için bir ereğimiz var; öğrenmek, bulmak ve özgür olmak.Jonathan gerçeği dile getirmesine rağmen, bütün martı kardeşleri sırt çevirdi ondan.Ve Jonathan uzak kayalıklara doğru uçarken, öbür martıların, kendilerini tanrılaştıracak olan bir uçuşa ulaşmayı reddetmelerine üzülüyordu.Jonathan yılmadan, usanmadan çalıştı, her gün yeni şeyler keşfediyordu. Sıradan hiçbir martının erişemeyeceği hız ve yüksekliklere ulaşıyor, istediği gibi ve bir çok martıdan daha iyi besleniyordu. Bir zamanlar toplum için düşündüklerini, şimdi tek başına gerçekleştiriyordu. O uçmayı öğrenmişti. Pişman değildi, buna karşı ödedikleri için. Martı Jonhathan inandı ki "bir martının hayatını bu kadar kısaltan nedenler korku, bezginlik ve hırstır". O bunlardan kurtulmuş olarak uzun ve güzel bir hayat sürdü.
ADİLOŞ BEBENİN NİNNİSİ

Doğdun,
Üç gün aç tuttuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş Bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...

Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü.

Ben İçeri Düştüğümden Beri

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bi hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam sende bi hafta...’
Katillikten yatan Osman; ben içeri düştüğümden beri
Yedibuçuğu doldurup çıktı.
Dolaştı dışarda bi vakit,
Sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çıktı tekrar.
Dün mektubu geldi; evlenmiş, bi çocuğu olacakmış baharda...
Şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
Ve o yılın titrek, uzun bacaklı tayları,
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldu çoktan.
Fakat zeytin fidanları hala fidan, hala çocuktur.
Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde, ben içeri düştüğümden beri...
Ve bizim hane halkı, bilmediğim bir sokakta, görmediğim bi evde oturuyor
Pamuk gibiydi bembeyazdı ekmek, ben içeri düştüğüm sene
Sonra vesikaya bindi Bizim burda, içerde
Birbirini vurdu millet, yumruk kadar simsiyah bi tayin için
Şimdi serbestledi yine, fakat esmer ve tatsız
Ben içeri düştüğüm sene, ikincisi başlamamıştı henüz
Daşov kampında fırınlar yakılmamış, atom bombası atılmamıştı
Hiroşimaya
Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman
Sonra kapandı resmen o fasıl, şimdi üçünden bahsediyor amerikan doları
Fakat gün ışığı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri
Ve karanlığın kenarından, onlar ağır ellerini kaldırımlara basıp doğruldular yarı yarıya
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine
‘Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar.
Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar,
Ve kahreden yaratan ki onlardır,
Şarkılarda yalnız onların maceraları vardır’
Ve gayrısı
Mesela, benim on sene yatmam
Laf’ı güzaf...
Nazım Hikmet Ran

13 Kasım 2008 Perşembe

OKUL YÖNETİMİNDE BİLGİSAYAR KULLANIMI



SORULAR
1-) Blog sitenizdeki temel özellikleri ve son 15 gün içinde eklediğiniz özellikleri ana başlıklar halinde belirtiniz.
2-) Yapısalcı yaklaşım ve çoklu zeka kuramı arasındaki benzerlik ve farklılıkları maddeler halinde yazınız.

CEVAPLAR
2-
ÇOKLU ZEKA KURAMI VE YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM ARASINDAKİ ;
FARKLILIKLAR:

1-Çoklu zeka herkesin her tür zekaya sahip olduğunu savunurken yapılandırmacı yaklaşım bireysel faklılıklar üzerinde durur.
2-Yapılandırmacı yaklaşım öğrenen odaklıdır, çoklu zeka kuramı ise öğreten ve öğrenen odaklıdır.
3-Yapılandırmacı yaklaşım bilgiyi yapılandırma üzerinde dururken çoklu zeka kuramı bilgi kullanma zeka türü üzerinde durur.
4.Yapılandırmacıda öğrenci öğrenmeyi öğrenir, çoklu zeka da öğrenci hangi tür zekada daha iyi olduğunu yada farklı zeka türlerini geliştirmesi üzerinde durulur.
5.Yapılandırmacıda önceden öğrenilen bilgiler sınanmalıdır ama çoklu zekada böle bir ön koşul yoktur.
6. Yapılandırmacı yaklaşımda öğrenme aktiviteleri ve öğretim, önemli konular etrafında toplanırken çoklu zeka yaklaşımında her alan ve konu önemlidir böyle bir ayrım üzerinde durmaz.

BENZERLİKLER:
1-Her ikiside öğrenci merkezlidir.
2- Her ikiside çift yölü gelişim sağlar.
3-Her ikisinde öğretmen rehber durumundadır
4-İkiside sonuç değil süreç değerlendirmesi üzerinde durur.
5-Her ikisnde de etkinlikler ve esneklik söz konusudur.
6-Her ikisinde de öğrenme süreç içerinde gerçekleşir.
7-Çevre, sosyo-kültürel yapı her ikisinde de önemli bir faktördür.

Ayrıca bilgi sahibi olmak için size kısaca çoklu zeka kuramı ve yapısalcı yaklaşım hakkında biraz bilgi verelim:

ÇOKLU ZEKA YAKLAŞIMI:

Çoklu zeka Howard Gardner’in 1983’te ortaya koyduğu bir kuramdır. Gardner’e göre zeka bir problemi çözme ya da farklı kültürel ortamlarda bir ürüne şekil verme yeteneğidir. Zeka çevresel bileşenler, deneyimler ve kalıtsal yetenekler tarafından şekillenir. Bireyin içinde bulunduğu toplumun kültürü ve önem verdiği değerler bireyin gelişimini etkilemektedir. Çoklu zeka , bilişsel bilim, gelişimsel psikoloji ve nörobilimden yararlanarak her bireyin zeka düzeyinin özerk güçler ya da yetenekler tarafından oluştuğunu savunur. Howard Gardner’e göre zekanın: dil zekası, mantıksal-matematiksel zeka , görsel-uzamsal(mekansal) zeka, müziksel/ritmik zeka , bedensel-kinetik zeka , kişiler arası/sosyal zeka , öze dönük içsel zeka ve doğa zekası olmak üzere sekiz boyutu vardır.

ÇOKLU ZEKA KURAMINDA DÖRT ÖNEMLİ NOKTA VARDIR:

1.Her birey zeka boyutlarının tümüne sahiptir.
2.İnsanların çoğu sahip olduğu her bir zeka alanını uygun ve sınırlı bir yeterlilik düzeyine kadar geliştirebilir.
3.Zeka alanları genellikle birbiriyle bağlantılı olarak karmaşık bir yapıda ve bir arada çalışmaktadır.
4.Her zeka boyutunda başarılı olabilmek için birçok yol vardır.

YAPISALCI(YAPILANDIRMACI) YAKLAŞIM:

Yapılandırmacı kuram: Bu kavramı ilk benimseyen eğitimcinin 18. Yüzyılda İtalya’da yaşayan Vico olduğu söylenebilir.Ancak bugünkü anlamıyla yapılandırmacılık, ve bilginin oluşumu ile ilgili çalışmalarına dayalı olarak geliştirilmiş bir öğrenme kuramıdır. Ayrıca bu kurama Vygotsky, Barlett, ve Dewey’in katkılarıda vardır. Eğitim konularını,eğitim programlarını ve eğitim etkinliklerini öğrenciye sorarak oluşturmayı, yani yapılan her işe öğrenciyi merkeze almayı bilgiyi gerçek hayatla ilişkilendirip amaçlandırmayı ve sonuç değerlendirmesi yerine süreç değerlendirmesi yapılmasını savunan bir kuramdır.


YAPILANDIRMACI KURAMIN TEMEL İLKELERİ:
1.Bilgi öğrenci tarafından yapılandırılmalıdır.
2.Eğitim-öğretim faaliyetlerinde öğrenen odaklı olmalıdır.
3.Yapılandırmacılıkta bütüne odaklıdır.
4.Süreç değerlendirilmesi yapılması önerilir.
5.Etkinlikler ve esnek yaklaşım önemlidir.
6.Bireysel farklılıklar yapılandırmacılıkta dikkate alınır.
7.Öğrenme odaklı bir eğitim temel alınır.
8.Yapılandırmacılıkta öğrencinin seçimleri çok önemlidir.

FARKLI YAZARLARA VE YORUMLARA GÖRE YAPILANDIRMACI ÖĞRENME MODELİNİN ÖZELLİKLERİ:
1.Öğrenme aktiviteleri ve öğretim, önemli konular etrafında toplanır.
2.Önceden öğrenilmiş olanlar, bu modelde çok önemlidir.Hazır bulunuşluk kontrol edilmeden öğrenme süreci başlatılmaz.
3.Önceden öğrenilenlerin yeterliliği sınanmalıdır.
4.Bu modelde belirsizliğe ve karmaşıklığa yer vardır.
5.Öğrenciler öğrenmeyi öğrenirler.
6.Öğrenme öğretmenle beraber gerçekleştirilen bilişsel bir macera olarak görülür.Yani öğrenme yeni keşiflere götürür.
7.Öğrencinin bilgiyi kazanması süreç içinde değerlendirilir.
8. Yaparak yaşayarak öğrenme temellidir.

YAPILANDIRMACI ÖĞRENME FAALİYETLERİNİN BEŞ AŞAMASI:
1.Dikkat Çekmek
2.Keşfetmek
3.Açıklamak
4.Bilgiyi Anlamlandırmak
5. Değerlendirme

E-OKUL YÖNETİM PANELİ












BAYRAM ŞEKERİ

SORULAR
1. Okul yönetiminde Bilgisayar kullanmada öğretmen sayfasının kullanım özelliklerini örnek sayfalar göstererek açıklayınız.
2. Okul demirbaş işlerinin yapıldığı e-yönetim yâda e-idare sitesinin okullarda kullanım özelliklerini sayfa örnekleri vererek açıklayın.
3. Kuzey Avrupa ülkelerinde ki e-eğitim( online eğitim – online okul) özelliklerini sayfalar göstererek açıklayınız
4. Kuzey Avrupa ülkeleri ile orta Avrupa ülkelerindeki okul yönetimine ait sayfa kullanımlarını örnekler göstererek açıklayınız
5. Milli eğitim teşkilatını eğitim-öğretim ve diğer genel müdürlükler ve birimler olarak şema halinde gösteriniz.
6. Milli eğitimin okullardaki bilgisayar destekli eğitim ile ilgili sunmuş olduğu dersler ve içeriklerden örnekler veriniz.
7. MEB’in BDE ile ilgili TTNET Vitamin den ders örnekleri ve içeriklerini örnekleyip kendi görüşünüzü de belirtin
8. Okul yönetiminde kurum ve kuruluşların (baskı gruplarının) etkenliği nedir?
9. Öğrenci velilerinin okul yönetimi ile olan ilişkileri, veli kuruluşları ile olan ilişkileri ve öğretmenlerle olan ilişkilerinin önemimi eğitim – öğretim yönünden açıklayın.
10. Öğrencinin başarıya ulaşmasında öğrenci web sitelerinin e öğretmenlerin rolünü tartışınız.
11. Okul organizasyonunun etkin ve verimli çalışmasında rol oynayan okul içi ve dışı faktörleri yazınız.
12. Günümüz okullarındaki okul yönetiminde PC kullanımına ilişkili çalışmalardan öğrenci portallarının çalışmasına örnek bir sayfa verip açıklayınız.
CEVAPLAR
Cevap 1- )Yönetici modülünden giriş yapıldığında karşımıza bu panel çıkmaktadır. Bu panelden çalışılan kurum ile ilgili, sınıf öğretmeni olduğumuz veya dersine girdiğimiz sınıf öğrencilerinin bilgilerine, sınav işlemlerine ve kişisel bilgi sayfasına ulaşabiliriz. Fakat bu paneller yönetici olmayan girişlere yani öğretmen ve müdür yardımcısı gibi kişilerin girişlerine göre belli kısıtlamalar getirmektedir. Bunlar kurumsal ya öğrenci bilgileri ile ilgili kısıtlamalar olabilir. • Öğretmenler için tanınan yönetim konsolu aşağıdakine benzer yapıdadır.
Bu yapı üç kademeden oluşur :
o Ana ekran ( not işlemleri, öğrenci işlemleri, vb.)
o Alt ekran (ana Ekrana bağlı olarak gelen alt ekran seçenekleri)
o İzinler ( güncelle, sil, ekle, yazdır, görüntüle)
• İlk Sayfa
• Kişisel Bilgiler Panelinden Şifre Değiştirme Paneli
• Öğrenci (Hızlı) Arama Sayfası:
• Öğrenci Dosya Bilgileri Ana Ekranı:
• Ayrıca Öğretmenlere Tanınan Bir Başka Kontrolde Kurum İşlemleridir.
Cevap 2-)Okul demirbaş işlemlerinin bulunduğu sayfaların kullanımı çok yaygın olmadığından bulabildiğim tek sayfa bu oldu. Bu sayfadan da görüldüğü üzere okul hakkında bilgi verilmektedir. Asıl demirbaş listelerinde okul için alınan yâda satılan mallar bunların adeti, tanımı, cinsi, tutarı vb. bilgiler yer almalıdır.
Cevap 5-)
Cevap 6-)
• MEB’e Bağlı Çalışan “www.egitim.gov.tr” Alanından Bir Sonuç
• Bu Alana Ait Öğrenme Nesneleri Başlığı Altında Yer Alan Matematik Dersi
• Matematik Dersinin Cebir Konusuna Ait Soru Örnekleri Oyunu.
• Örnek Sorular Ve Genel Görünüm
Cevap 7-)
• Öğretmenler için hazırlanmış kısımda 4.-8. Sınıflar için dersler bulunmakta
• 4. Sınıf üstüne tıklandığında fen ve teknoloji dersine ait konu basamakları yan tarafta çıkmakta ve buradan istenen konu seçilebilinmektedir.
• İlk konuya tıkladığımızda karşımıza 3 farklı seçenek çıkmakta. Bunlar:
o Düşünüyorum: öğrencinin konu ile ilgili ön bilgilerinin yoklandığı kısım.
o Öğreniyorum: öğrenciye konunun anlatımının verildiği kısım.o Uyguluyorum: öğrencide anlatılan konunun kalıcılığını sağlamak adına hazırlanmış alıştırma vb. bulunan kısım.
• Başka bir kısım olan 6. Sınıf matematik kısmı.
• Aynı şekilde 6. Sınıf matematik konularının alt basamakları ile sunuluşu.
• İlk ünite ve öğrencilerin dikkatini çekmek için hazırlanmış tanıtım başlığı• Test kısmına tıklandığı zaman hazırlıkların tamamlanması ve süre kaybını engellemek adına bir ön giriş bulunmakta.
• Test kısmında karşımıza çıkan pencereye başla dediğimizde karşımıza sorular gelmekte.
Cevap 8-) Okul yönetimine ve işleyişine baskı gruplarının etkisi kaçınılmaz bir gerçektir. Bu baskı grupları hem iyi hem de kötü yönde bir etki yaratabilirler. İyi etkisi olarak düşünülecek olunursa baskıyı üzerinde hisseden okul yönetimi daha dikkatli bir çalışma temposu içine girer ki bu da başarıyı arttırıcı bir etmendir. Bunun dışında kötü bir etki olarak yönetimsel işlere karışma ve okul üzerinde hâkimiyet kurma çabaları hem okul işleyişini hem de idari kararları olumsuz etkileyecek bir durum oluşturur.
Cevap 9-) Velilerin eğitim- öğretim süresince etkin olması ve aktif katılımı her açıdan çok önemlidir. Bunlara alanlara göre bakmak gerekirse:
• Okul Yönetimi ile ilişkilerde: okul yönetimine direkt bir etkileri söz konusu değildir. Kendi aralarında oluşturdukları vakıf ve ya kollar sayesinde varlıklarını fark ettirirler. Okul ile ilgili alınacak önemli kararlarda, yapılacak değişikliklerde ve birçok maddi konuda çoğu zaman rol oynarlar.
• Veli Kuruluşları ile ilişkilerde: veli kuruluşlarında doğrudan yada dolaylı olarak çalışarak varlıklarını hissettirirler. Varlıkları okul adına yapılacak etkinlikler adına önemli bir katkı sağlar.
• Öğretmenler ile ilişkilerde: öğrenci durumunu yakından takip etme eğitime katkı sağlama ve düzeltme çalışmalarında bulunma adına yararlıdır.
Cevap 10-) Öğrenmeye katkıda bulunmaya yönelik hazırlanmış web siteleri, öğrenci için özel olarak hazırlanmıştır. Bu sitelere bakıldığında anlatılacakların öncelikle sınıflar bazında ayrıldığını görüyoruz. Daha sonra konular sınıflar içinde derslere göre ayrılıyor ve her ders kendi içinde ünitelendiriliyor. Her ünite için öncelikle ön bilgiler yoklanıyor. Sonrasında konu anlatımı veriliyor. Sonrasında konu ile ilgili alıştırmalar yada kısa testler verilip bir sonraki konuya geçilmesi sağlanıyor. Bu konular öğrencinin kendi hızına göre ilerlemeyi, geri dönüt almayı ve tekrar etmeyi sağladığından kalıcılığı ve anlaşılırlığı arttırıcı bir etmen oluyor. Öğretmenlerin bu tip web sitelerinden yararlanması ve eksik gördükleri öğrencileri bu sitelere yönlendirmeleri hem ders içi hem de ders dışı vakitlerin ideal ve verimli kullanımını sağlar.
Cevap 11-)
1. İÇ UNSURLAR: Okulu meydana getiren ve onun yapısında yer alan unsurlardır.
• İdareciler
• Öğretmenler
• Öğrenciler
• Memurlar
• Diğer personel
2. DIŞ UNSURLAR: Okulun yapısında olmayıp onu etkiler ve böylece idaresinde de rol oynamış olur.
• Ana-baba
• Çevredeki baskı grupları ve liderleri
• İdari yapı
• İstihdam piyasası
• Merkez organizasyonu
Cevap 12-) 4. Sınıf stajımı yaptığım Sakarya EML ve ATL’ sine ait web sayfasında bulunan öğrenci portalını incelediğimizde:
• Herkese açık ilk giriş paneli ile karşılaşıyoruz.
• Bu paneldeki seçeneklere tıklanarak öğrenci devamsızlık durumunu görüntülemek istediğimizde bize okul kısmını ve öğrencinin numarasını soruyor.
• Yanda açılan kontrol butonları ile sınıflara ait sıralanmış ders programlarına ulaşabiliyoruz. Sınıflardan herhangi birine tıkladığımızda:
• Ek bir pencere ile sınıfın haftalık ders çizelgesi derslik numaraları derslerine giren öğretmenlerin listesi gelmekte.
• Öğrencileri bilgilendirmek adına liseler arası geçiş ile ilgili bilgi veriliyor.

OKUL YÖNETİMİNDEKİ REHBERLİK HİZMETLERİ
VE E-REHBERLİK


Rehberlik
PDR;
Okulda başarı
Akademik gelişme
bireysel ve toplumsal ilişkiler
Kişisel, eğitsel ve meslekî gelişim alanlarında grupla veya bireysel olarak öğrencilere, ihtiyaçlarını karşılamaları,sorunlarını gidermelerinde sistemli ve profesyonel bir yardım süreci ve hizmetleridir.
PDR uygulamaları bir hizmetler grubudur.
Formal yol ve yöntemlerle kazanılmış profesyonel bilgi, beceri ve ehliyet gerektirmektedir.

REHBERLİĞİN ÇEŞİTLERİ

Rehberlik, ilk önce "Mesleki Rehberlik“
alanında başlamıştır.
Rehberliğin yapıldığı fert sayısına,
Rehberliğin fonksiyonuna,
Rehberliğin yapıldığı problem alanına,
Kurumların niteliklerine,
Öğretim kademelerine göre gruplandırılır

Fert sayısına göre rehberlik:
Bireysel Rehberlik
Grupla Rehberlik


Bireysel rehberlikte gerçekleşen evreleri yanda görmektesiniz.Bu evrelerin hepsi birbiriyle etkileşim içindedir.







Fonksiyonuna Göre Rehberlik
*Uyum Sağlayıcı Rehberlik
*Yöneltici Rehberlik
*Ayarlayıcı Rehberlik
*Geliştirici ve Önleyici Rehberlik




Problem Alanına Göre Rehberlik
*Eğitsel Rehberlik
*Kişisel Rehberlik
*Mesleki Rehberlik






Kurumların Niteliklerine Göre Rehberlik
•Eğitim kurumları
•Sağlık kurumları
•Sosyal yardım kurumları
•Endüstriyel kurumlarda da yararlanılmaya başlanmıştır.

Bir Okuldaki Rehberlik Hizmetleri





Bir okulda rehberlik hizmetlerinden birinci derecede sorumlu kişi okul müdürüdür.






E-REHBERLİK E-GUIDANCE)
*E-rehberlik ;bilgi ve iletişim teknolojilerini,rehberlik servislerinde etkili bir şekilde kullanmadır. *E-rehberlik uzak mesafelerdeki insanlara daha fazla rehberlik hizmeti verme şansıdır.






Geçmişte rehberlik;yüz yüze , telefon, mektup,kitap, video, ses kayıt cihazlarıyla yapılmaktaydı.
•Günümüzde ise bir çok bilgi ve iletişim kanalları mevcuttur: Web chat, e-mail, on-line tartışma forumları, mesaj tahtaları ve cep telefonları vb.



•Yani e-rehberlik sadece e-mail ve chat değildir ve rehberlik hizmetleri sadece konuşma aktiviteleri değil;
Ø bilgilendirme
Ø değerlendirme
Ø tavsiye verme
Ø fırsat sağlama
Ø öğretme
gibi aktivitelerde ilerleme sağlar.

Eğitim Kurumlarında E-Rehberlik çalışmaları ile ilgili konular




•Öğrenci Tanıma Teknikleri
•Sınıf Rehber öğretmeninin görevleri
•Verimli ders çalışma yolları
•Kaynaşma Eğitimi
•Karşılaşılan öğrenci sorunları, çözüm önerileri


*Özellikle mesleki Yönlendirme hizmetlerinde doğru seçim yapılabilmesi için etkili ve hızlı bir çözüm olarak e-rehberlik sistemi geliştirilmiştir.

E-rehberlik servisine Portsmouth Üniversitesinden bir örnek :


Bu üniversite öğrencilerie jobs(meslekler) bölümünde e-rehberlik hizmeti sunarak onlardan çeşitli bilgiler isteyerek ve bilgiler doğrultusunda meslekleri ile ilgili rehberlik vermektedir.










Bu kısım ise sorunun tam olarak anlatıldığı kısımdır.










Aşağıda bulunan resim ise şifre dershanesinin sitesindekideki e-rehberlik bölümüdür.


















Özellikle ;Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmeni olmayan okullarda görülen şiddet
olaylarındaki artışın,RAM bünyesinde e-rehberlik hizmetleri ile kontrol altına alındığı görülmektedir. (örn: Oruç Reis İlköğretim Okulu)


Yandaki e-rehberlik sitesi İzmir
Karşıyaka'daki bir İlköğretim okuluna aittir.